 
TARİHÇE
|
1894 yılından itibaren, İzmir'den İstanbul'un
Kadıköy yakasına yerleşen Lafontaine, Whittall gibi İngiliz
ailelerinin fertleri arasında oynanmaya başlanan futbol, çevrenin
Türk gençlerince büyük bir merak, heyecan ve gıpta ile
seyrediliyordu. Ne var ki, onların böyle bir sporu yapmak şöyle
dursun, adını dahi anmalarına olanak yoktu. Çünkü Padişah II.
Abdülhamid'in amansız baskı rejimine göre değil onbir gencin,
ikisinin bile bir araya gelmesi saltanat için son derece
sakıncalıydı.
Ancak 1907 yılına gelindiğinde Türk
gençlerinden Ziya (Songülen), Ayetullah ve Necip (Okaner) gizli de
olsa bir futbol kulübü kurmaya karar verdiler. Semtlerinin adı olan
Fenerbahçe'yi isim, Fenerbahçe Burnu'ndaki feneri de amblem olarak
seçtiler. Kıskançlık ve asaletin timsali Sarı-Lacivert ise takımın
renkleri olarak belirlendi.
1908 Meşrutiyeti'nin ilanına
kadar çalışmalarını gizlice yürütmek zorunda kalan Fenerbahçe, bu
tarihten sonra yürürlüğe giren Cemiyetler Kanunu'yla tescil edildi
ve başarıdan başarıya koşacak olan bir büyük camia, Türk sporundaki
seçkin yerini almış oldu.
|
|

FİKSTÜR
TARİHÇE
BAŞARILARI
AMBLEM
UNUTULMAYANLAR
KULÜP BAŞKANLARI
GOL KRALLARI
FENERBAHÇE VE
ATATÜRK
FENERBAHÇE MARŞI |